Antrenman öncesi ilk adım yeterli karbonhidrat almaktır. Antrenman yaparken karbonhidrat tüketmeyen sporcu, benzini olmayan bir arabaya benzetilebilir. Karbonhidratlar, kasların çalışması ve kan şekeri seviyesini dengelemek için birincil yakıtı sağlarlar. Nasıl ve ne kadar dediğinizi duyar gibiyim. Düzenli antrenman yapanlar, kilo başına 3,5-4 gram karbonhidrat almalı. Yani, ortalama 70 kilo ağırlığında olan bir birey, 245-280 gr. karbonhidrata ihtiyaç duyar. Kaslardaki glikojen depoları ne kadar doluysa, vücut o kadar uzun süre dirençli olur, bitkinlik ve yorgunluk hissetmez.
Vücudun bütün hücrelerinin büyük bölümü proteinlerden yapılmıştır ve bu hücreler, sürekli olarak değişip yenilenir. Bu süreklilik nedeniyle, vücudun belirli bir protein deposu yok. Proteinlerin temel görevi; büyüme ve gelişme, doku yapımı ve onarımı, kan proteini olan hemoglobin ile vücut çalışmasında görev alan enzimler ve hormonların yapımı olarak özetlenebilir. Karbonhidrat tüketiminin yanına protein de (yumurta, süt, yoğurt, peynir, et, tavuk, balık, fındık) eklerseniz, direnç, dayanıklılık ve yağsız vücut kitlesinin (kas) arttığını göreceksiniz.
Özellikle antrenman öncesi ve hemen sonrasında protein tüketimi büyük önem taşıyor. Kilo başına 1,5 gr. protein yeterlidir. Yani 70 kilodaki erkekler 105 gr. protein almalı. Ağırlık antrenmanı yapan erkekler genellikle önerilenden daha fazla protein alıyor. Oysaki kas gelişimi için çok fazla protein gerektiğine dair bilimsel bir veri yok. Çünkü fazla tüketilen protein vücutta yağ olarak depolanıyor. En önemli sorun aslında şu: Yeterli karbonhidrat tüketilmediğinde vücut, proteinleri kas yapımı ve onarımı için değil, enerji için kullanmaya başlıyor.
Vücudunuza doğru besinlerle enerji sağlayarak, kas gelişiminde ne kadar hızlı yol aldığınıza siz bile inanamayacaksınız.